Kerem ve cömertlik Peygamberimiz'in tabii özelliğiydi. Bilhassa ramazan aylarında O'nun kerem ve cömertliğine sınır olmazdı.
Bir gün, bir adam, Rasûl-i Ekrem (S.A.V.) mer'ada otlayan keçilerini sayarken gelmiş ve bir kaç keçi istemişti. Rasûl-i Ekrem de ona bütün sürüyü vermişti. Adam sürüyü kabilesine götürdüğünde:
-Hepiniz müslüman olunuz Muhammed (S.A.V) o kadar cömert ki, fakirlikten hiç korkmuyor, demişti.
Rasûl-i Ekrem (S.A.V) bazen birinden bir şey satın alır, sonra onu yine ona hediye ederdi. Kendilerine bir şey geldimi, derhal onu, başkalarına hediye ederdi. yanlarında bir şey, bir gece kalacak olsa ondan üzüntü duyardı.
Rasûl-i Ekrem (S.A.V)'in Hanımı Ümmü Seleme (Radıyallahu anha validemiz anlatıyor:
Rasûlüllah'ın yüzünde bir değişiklik hissettim. Sebebini sorunca:
"Dün aldığım yedi dinarı veremedim yanımda kaldı.", buyurdu.
Bir gün, bir adam, Rasûl-i Ekrem (S.A.V.) mer'ada otlayan keçilerini sayarken gelmiş ve bir kaç keçi istemişti. Rasûl-i Ekrem de ona bütün sürüyü vermişti. Adam sürüyü kabilesine götürdüğünde:
-Hepiniz müslüman olunuz Muhammed (S.A.V) o kadar cömert ki, fakirlikten hiç korkmuyor, demişti.
Rasûl-i Ekrem (S.A.V) bazen birinden bir şey satın alır, sonra onu yine ona hediye ederdi. Kendilerine bir şey geldimi, derhal onu, başkalarına hediye ederdi. yanlarında bir şey, bir gece kalacak olsa ondan üzüntü duyardı.
Rasûl-i Ekrem (S.A.V)'in Hanımı Ümmü Seleme (Radıyallahu anha validemiz anlatıyor:
Rasûlüllah'ın yüzünde bir değişiklik hissettim. Sebebini sorunca:
"Dün aldığım yedi dinarı veremedim yanımda kaldı.", buyurdu.